Ordu Giresun ve Sivas illerinin sınır kesişim noktasına denk gelen 3107mt rakımlı Karagöl Dağı 145.600 Rölesi yaklaşık 15 gün önce çalışmasını durdurmuştu. Çok geniş bir alana hizmet veren 18, Şehrimizden ulaşılabilen bu rölenin bölgede susmuş olması özellikle Kuzey Anadolu Fay hattı Şehir bölgesi ile Doğu Karadeniz bölgesi arasında köprü vazifesi görmesi sebebiyle ciddi öneme sahip bir konumdadır.
Anılan Role çok yüksek bir dağın zirvesinde çetin kış şartları arasında sorunsuz çalışmasını devam ettirmiş ancak yaklaşık 15 gün önce aniden susmuştu. Onarım için dağcılık tecrübesi olan 3 kişilik ekip ile bir gün önce dağın eteğinde bulunan obaya (rakım 2100mt) ulaşarak konakladık. TA7OM Hüdaverdi GÜNEŞ, TA7KOL Taner ŞAHİN ve TA7ELC Metehan METE’den oluşan ekip ile Sabah saat 04:30 inboynu obasından yürüyüşe başladık. Oba içerisinde Kar erimiş dağın dibine yukarı çekilmişti. Karın genelde batmayacak kadar sert olması ağırlık yapmaması gerektiğini düşünerek Hedikleri yanımıza almadık. Tırmanışın tahmini 5 ile 7 saat sürmesini öngördük, geri dönüş hariç. Tırmanışa başladığımızda kar kalınlığı 1mt civarında iken yükseldikçe 2m’yi aşmaya başladı.
Günün ilk saatleri şafak sökmemiş halde hava yıldızlı ve açık görünüyordu. Çoban Kulübesi (Rakım:2530mt) yanına geldiğimizde güneyden havanın bulutlanabileceği belirtisi olunca gitmesek mi diye düşündük. Daha sonra ortak görüş yukarıda barınabileceğimiz bir yapının olduğunu, araziyi çok iyi bildiğimizi, duruma göre APRS üzerinde aşağıdan takip isteyebileceğimizi düşünerek devam kararı aldık. Aslında büyük bir risk de almış olduk.
Yaz aylarında araç ile çıktığımız son noktaya 3 saatlik bir zorlu yürüyüş ile dik yamaçlardan tırmanarak ulaştığımız da sis her yeri kapladı. Araziyi analiz yeteneğimiz yok olmaya ve kararsız kalmaya başladığımızda aşağıdan APRS takip ve Yönlendirme istedik. Her intikalde mutlaka nöbetçi bir istasyon bırakır ve intikallerimizi buna göre gerçekleştiririz.
Neredeyse 1-2 mt ye düşen görüş mesafesinde kar tipi altında yaz aylarında yürümenin bile zor tehlikeli olduğu alanda TA7SSB hem araziyi bilmesi hem de APRS konusunda bilgisi ile bizi sorunsuz yukarıya ulaşmamızı sağladı. 6,5 Saatte zirveye ulaşmayı başardık. Eğer APRS yardımı veya imkânı olmasaydı geldiğimiz izimizden derhal geri dönecektik.
Zirveye ulaştığımızda Antenler ve Rüzgâr Türbini dâhil yapısal unsurlarda herhangi bir sorun olmadığını tam ve sağlam olduğunu gördük. Bu bizi kısa süreliğine de olsa sevindirdi. İnanılmaz rüzgârlara maruz kalan bir bölgeden bahsediyoruz. Rakım 3107mt
Ancak; Elektronik sistemler için aynısını söylemek mümkün değildi.
Röle (Aselsan 4441), APRS DIGI (Microsat), Kamera DVR sistemi ve Güneş Panel Şarj cihazları Arızalanmış (Victorn Energy), Lityum Akü sağlam(460aH), Kamera Sistemini besleyen güneş panel cihazı sağlam. Not olarak belirtmek istiyorum. Kamera sistemine bağlı 4 Adet jel aküyü şarj eden Güneş Panel Şarj cihazı farklı bir marka olup bugüne kadar yıldırım atmasından dolayı bozulanı görmedik (Nexxun MPPT).
Yıldırım düşmesi sonucunda Anten kabloları bazı noktalarından patlamış yer yer kopmuş. Biz boşta ve yedek pozisyonda duran Aselsan 4441 Röleyi devreye almak istedik. Burada da tüm kabloların parçalanmış olması nedeniyle epey uğraşı verdik.
Dışarıda anemometre verilerine göre 170km/h varan Rüzgâr ve ara ara hızlı kar yağışı durumu vardı. Yer yer 2m ye ulaşan kar altında kabloların fazlalıklarını içeri taşıma ve çalışacak bir kablo oluşturma konusunda ciddi eziyet çektik. Bir şekilde Röleyi çalıştırdık ancak biz aşağı indikten sonra tekrar susmuş, muhtemelen yüksek swr dan role çalışmayı durdurdu. Bundan fazlasını da o imkânlarda zaten yapamazdık.
İş bittikten sonra geri iniş yoluna geçme kararı aldık. Dışarıda hava yine aynı devam ediyordu. Kalmayı da düşündük ancak geceyi geçirecek yakacağımız olmadığından APRS ye de güvenerek yola çıktık.
Geliş izlerimizden eser kalmamıştı. Şiddetli tipi gidiş yönümüzden geliyor, kar gözlükleri hiçbir işe yaramıyor, kar mermi gibi suratımıza vuruyordu. Yürüyüş esnasında 20 derecelik yanlış bir açı ile yürüdüğümüzü ve yanlış yöne gittiğimizi APRS den TA7SSB gördüğünde, anlayıp müdahale edene kadar doğru gidiyoruz zannettik! Zaten bu bilgi aldığımızda devasa uçurumların başına geldiğimizi ancak anlayabilmiştik. Bu şartlarda kulübeye dönmeye kalksak kaybolma riskimiz aşağı gitmekten daha yüksek olduğunu da biliyorduk
APRS üzerinden akan bilgiler ile ve sürekli yönlendirmeler ile yolumuzu bulmaya çalıştık. Doğru yöne döndük ancak bu sefer de ters yöne doğru gitmeye başlamışız. Uyarılar ile ikinci dinlenme noktasına (Arazinin her noktasına isimler verdik) geldiğimizde araziyi tanıdık. Sonra yine APRS Yönlendirmesi ile aşağı yöne doğru ilerlerken sis açıldı. Ciddi bir tehlike atlatsak da bu tür hava şartlarında ne yapacağının bilinmesi ve eğitimini alanlar ile yürünmesi çok önemlidir. Asla kendinize fazla güvenmeyin. Biz ise kendimize fazla güvenmemeyi seçerek kurtulduk desem yalan olmaz.
SONUÇ: Zamanı geldiğinde Sistemler yenilenir, yerine konur. Yine güzel QSO lar yaparız. Karların erimesini beklemek ve bu esnada da hazırlıklarımızı yapmamız gerekecek. Yıldırımdan korunma yöntemlerimizi geliştirmemiz ve tedbir yollarını araştırarak almamız şart. Zirve krater oluşumu bazalt ve demir oranı çok fazla olan kayalardan oluşması sebebi ile bildiğimiz standart tür paratoner olamamaktadır. Bu sefer yıldırıma daha fazla davetine çıkartma olasılığımız olacaktır.
Zarar büyük. APRS’nin can kurtarıcı olduğunu hatta Röleden daha büyük öneme sahip olduğuna dün canlı şahit olduk. Bu bir tatbikat değildi. 2mt görüş sahasında şiddetli tipide 2-3mt kar üzerinde Role çalışsa da bir işe yaramaz. Kaybolan birini o arazide yaz aylarında ancak bulurlar.
Bu makaleyi okuyanlar arasında “İyi de siz deli misiniz!” diyenleriniz illaki vardır. Evet, her insanın içinde az çok delilik vardır, Bizimkisi de bu! Radyo Amatörlüğünü seviyoruz ve ülkemizde de bu hobiyi geliştirmek daha ileriye götürmek için her şeyi yapmaya hazırız, Delilik dâhil. 73!
Ordu Şubesi